Bundan sonra BrainKing.com'un türkçe olarak da tadını çıkarabileceğiz. :-) Tartıºma komitemiz herkese açık olup, her türlü seviyeli sohbeti yapabilmemizi umud ederim... :-)
Hatırlamamız gereken 2 önemli nokta var;
1- Bu tartışma komitesinin tr uzantısı bu sayfanın gerçekte var olduğu anlamına gelmemektedir. 2- Tr uzantısı Türkiye'yi değil, Türkçe konuşan herkesi ifade etmektedir.
List of discussion boards
You are not allowed to post messages to this board. Minimum level of membership required for posting on this board is Brain Knight.
Bir önceki mesajımda yeterince açık olduğumu sanıyordum ama, gördüğüm kadarıyla yeterli olmamış. Konu, özellikle Tutagil namlı (yeni Ahiskali) arkadaşımız ve ona yardımcı olayım diye yazdığı mesajları komitelere ve arkadaşlık gruplarına (ilgili komite diline tercüme ederek mi etmeden mi, tam olarak bilmiyorum, açıklarlarsa öğreneceğiz) gönderen kişileri ilgilendiriyor. Lütfen, ilgili kişiler burada açıkça yazarsa öğrenmiş oluruz ve ortak doğru üzerinde bir uzlaşma sağlayabiliriz.
1- İstenmeyen mesajlar (spam) konusunda, dünyada genel kabul edilen kurallar çerçevesinde; rahatsız ediyorsam, özür dilerim'le başlasa da benzer şekilde bitse de, bu mesajı gönderenin başkalarını rahatsız ettiği gerçeğini ortadan kaldırmaz..
2- Brainking'in bu oyun alanında 'Komite' başka şey, 'Arkadaşlık grubu' başka şey, yani başka başka mesaj forumlarıdır.
a) Komitelerin yöneticileri, genellikle konularına uygun düşen ve açıklamış oldukları çerçevede gönderilen mesajları kabul eder, uygun olmayan mesajları silme, kısmen değiştirme yolunu tercih ederler. İleri safhada ise, o komiteye veya ortak görüşteki diğer komitelere mesaj göndereni engelleyebilirler.
b) Arkadaşlık grupları ise, ücret ödeyen üyelere özel olarak tanınan ve kendilerinin patron olup, kuralları belirleyerek kurdukları forumlardır. Bu forumlarda da, o arkadaşlık grubu açıklamalarında gösterilen çerçevede yazılan mesajlar gönderilebilir.
Tutagil (Ahiskali) arkadaşımızın verdiği 'undertaker' örneğinde yapılmak istenen lobi çalışması, kanaatimce, arkadaşlık grupları içerisinde bunu duyurma, taraftar toplama şeklindeydi (yanlışsa lütfen düzeltin). Daha sonra bunu, konusuna uygun olan bir veya iki forumda dile getirecekti.
Tutagil (Ahiskali), kendi patron olduğu 'Turkish Friendship Group' forıumunda, eminim herhangi bir şekilde mesaj yazma kısıtlamasıyla karşı karşıya değildir. Üye olduğu başka arkadaş gruplarında da bir engelleme olacağına ihtimal vermiyorum. Aksi durum varsa, lütfen burada net olarak açıklasın.
Arkadaşlık gruplarında sorun yok ve sorun yalnızca komitelerle ilgili ise, lütfen bu, yazma izni vermedikleri komite isimlerini açıklasın ki, bizler de ilgili komite sorumlularına bu durumun düzeltilmesi için talepte bulunalım. Şu şartla ki:
Tutagil ve onun adına mesajları komitelere tercüme ederek veya etmeksizin gönderen kişiler, bu hareketlerinin yanlış olduğunu anlamış ve kabul etmiş olmalılar.
Eğer, Ahiskali (Tutagil), aşağıdaki mesajındaki gibi haklılığında israr ediyorsa, lütfen bizleri de yeterince aydınlatıp, ikna etmesi gerektiğini de herhalde kabul edecektir.
Subject: Re: Komite ve arkadaşlık forumlarına gönderilen mesajlar
TC: BUGÜN KOMİTELERE YAZI YAZMA YASAGI KALKTIGINDAN GENE ESAS SAYFAMDAN GİRİŞ YAPIYORUM BU YASAGIN KALKMASINDA BİLMIYORUM AMA SANKİ TAYFUN ABİNİN PARMAGI VAR GİBİ GELİYOR TEŞEKKÜR EDERİM.
TESSHU-Kardeşim türk damsı kural hatalarını daha öncelere dayandıgını bilmiyorum diyorsun bende senin bu bilgi eksikligini bilmedigim için sanırım sana biraz ters davrandım bundan ötürü senden ÖZÜR DİLİYORUM
Damamaster- 14 temmuz 2005 Oguz27- 19ocak 2006 Albayçetin- 16şubat 2006 Tarsusluarap- 19mart 2006 22mart 2006 1nisan 2006 Nadidama- 3nisan 2006 Tarsusluarap- 15mayıs 2006 Ms79- 13temmuz 2006 Ve bir çok diger arkadaşlarımızla bundan sonraki tarihlerde bizim komitede türk daması kural hataları hakkında bireysel olarak tepkilerini göstermışler ve EBRU hanımda FENCERe bu konuyu ilettim düzeltmeler yapılacak yapılıyor ve yapılmaktadır gibi sözlerle olayları yatıştırmıştır eğer bir yanlışım varsa lütfen ebru hanım bir açıklama yapsın. Birde TESSHU bu istede türk gavur ayırmı yok diye yazmışsın ne demek istedigini anlamadım ama gavur kelimesinin eş anlamlısı ateisttir. Bende normal hayatta hem ateist hem türk olan bir çok insan tanıyorum yani türkte gavur olabiliyor :)
Tayfun abi- 1.Tam 28 komiteye aynı metni gönderdim bunların 20si ingilizceyi kullanıyor 8i ise çek dilini kullanıyor ve benim metnim ise ingilizceydi. Yazıya girmeden önce kontrol ettim 27 komitedeki yazım silinmış , herhalde sonuncusu gözlerinden kaçmıştır valla helal olsun 2. İstenmeyen mesajlar (spam) konusunda, dünyada genel kabul edilen kurallar çerçevesinde; rahatsız ediyorsam, özür dilerim'le başlasa da benzer şekilde bitse de, bu mesajı gönderenin başkalarını rahatsız ettiği gerçeğini ortadan kaldırmaz diyorsunuz. Dogru haklısınız ama ben her komiteye sadece bir mesaj attım. Eğer bir kaç mesaj atsaydım rahatsız etmış olurdum ve onlarda mesajlarımı silmeye haklı olurlardı. Bu olayda spam değil sesmen sansur uyguluyorlar Benim patron oldugum turksh frendship grupta sensur söz konusu olamaz eğer orda istenmeyen bir mesaj yanınlanır ise buna ben değil biz karar veririz. Eğer hatırlıyorsanız ben grup adına populer oyun türlerinde turnuvalar düzenlemek istedim ve grup adını kullanmak için grup üyelerini saf çogunlugundan bu konuda müsade istedim : )
Subject: Re: Komite ve arkadaşlık forumlarına gönderilen mesajlar
Tutagil: Komitelere mesaj yazmanız konusundaki kısıtlamanın kaldırılmasına memnun oldum. Benim, bu konuda, doğrudan bir girişimim olmadı ama konuyla ilgili olarak foruma mesaj yazmasa da, yazılanları takip ettiğini düşündüğüm Ebru'nun girişimi sonucu bunun sessizce gerçekleştiğine inanıyorum.
Yine de, spam konusunda anlaşamadığımıza üzüldüm. Çünkü, aynı mesajın bir defa da olsa, ilgili olmayan forumlara gönderilmesi bu tanıma girer. Eğer, benzer durum bir daha tekrarlanmazsa, sorun olmayacaktır.
Hayat, herbirimizi yaptığımız yanlışlardan edindiğimiz tecrübelerle eğitiyor. En kötü yanlışlarımız, dilerim ki bu çerçevede kalsın!
Subject: Re: Komite ve arkadaşlık forumlarına gönderilen mesajlar
Tutagil: Bir sansur uygulandigi cok acik. Mesajlarin silinmis olmasi da bunun kaniti. Bana sorarsaniz, boyle iddiali bir sitenin yonetiminin daha profesyonel ve elestirilere daha hosgorulu olmasi gerekir. Son dönemde yoneticiye direkt iletilen mesajlara cevap dahi verilmiyor. 1 nolu komitede benim bir mesajım var. Sanki hic yollanmamis gibi gormezden geliniyor. Komite sorumlusuna da 2 gun sonra, "lutfen Turk damasi tartismalarini burada yapmayalim" diye mesaj attirttiliyor. Sanki ortada bir tartisma varmis gibi. Gormezden geliniyor, cevap yazilmiyor, ne tartismasi?
Birlikte olusturdugumuz kurallari ornekleriyle anlatan dokumani direkt mail adresine ilettim. Baska arkadaslar da iletti saniyorum. Ses seda yok. Portekizli arkadaslarimiz sagolsunlar dile getirdiler de, bir iki cevap verildi. Bu tepkisizlik bence bir mahcubiyetten kaynaklaniyor. Buna rağmen destek arayışına, sonucta sansur uygulamak, asmak kesmek, olgunluktan çok uzak davranışlar. Yontem olarak boyle yapmayin diye uyarirsin, fakat mesajlari silmezsin, hakları iptal etmezsin. Nihayetinde talep edilenler, sitede yanlis ve eksik kurallari olan bir oyunun kurallarinin duzeltilmesi ile ilgili, ki bunun düzelmesi, öncelikle sitenin yararına.
Ben konu ile ilgili daha önce de buraya yazmıştım. Düzeltilmesini istediğimiz hatalar basit gibi görünse de, özellikle "en fazla taş alım mecburiyeti" kuralı nedeniyle programın tamamen elden geçmesi gerekiyor. Şu an benzer bir kod üzerinde çalıştığım için biliyorum, hiç kolay bir şey değil. Daha da kötüsü olabilir. Programı başkaları yazmıştır ve şu an düzeltilebilecek kodlar ellerinde bulunmuyor da olabilir. Oyalamanın nedeni ya böyle bir problemin olması, ya çok zor olması ve bir türlü yoğunlaşamıyor olması ya da önemsenmediğinden sürekli ertelenmesi olabilir.
Halbuki dönse samimi bir mesaj atsa, "arkadaslar biliyorum bu problemleri uzun süredir, şu şu şu nedenlerle düzeltmeye fırsat bulamadık. Şu sıra da söyle bir yoğunluğumuz var fakat şu dönem bu konulara zaman ayırmayı ve şu tarihe kadar da çözmeyi planlıyorum. Çok sabır gösterdiniz ama biraz daha sabır göstermenizi rica ediyorum" dese, ne diyeceğiz? Bizim kültürümüzde buna "Canın sağolsun biz bir süre daha idare ederiz, sen merak etme" diye cevap verilir. Tabii arkadaslarin Anadolu kültürümüze benzer bir yetişme kültürüne sahip olmalarını beklemek hayalcilik olur :)
Bunlari görmezden gelip kraldan cok kralcı da olmayalım derim. Neyse engellemelerin kaldirildigina sevindim. Ayrica Portekizli arkadasimiz !Undertaker haber verdi, birlikte hazırladığımız dokuman, sonunda http://brainrook.com/ da sessizce yayinlandı. Tepkiler bence işe yaramaya başladı. Kısa bir süre sonra kural düzeltmelerinin de başlayacağını zannediyorum. Bir incelersiniz. Herkesin faydalanabilecegi, iyi bir ozet oldu bence. Türk Damasının tarihçesi ile ve çok önemli oyunların analizleri ile bu dokumanı beslemeye geliştirmeye devam etmemiz lazım. Veya her bir konu için ayrı bir doküman oluşturmakta da fayda olabilir.
Bektaş beyi (Tutagil i) tereddüt etmeden yaptığı girişimler nedeniyle kutluyorum ve çok teşekkür ediyorum. Kaybetmeyi göze almadan kazanmak mümkün değil.
Subject: Re: Komite ve arkadaşlık forumlarına gönderilen mesajlar
Atila: Bu alanda sansür uygulanıyor diyorsunuz da, bu istenmeyen ilk gelişmelerin, ilgisiz komitelere yazı yazılmasından olduğunu gözden kaçırıyorsunuz. Eğer burada, kendi canımız öyle istediği için, ilgisi olmayan komiteye mesaj yazarsanız, yanlışları tekrarlamış olursunuz.
Bu bir bakıma ekmeğe ihtiyacımız var ve fırına, bakkala, markete gidecekken, eczaneye uğrayıp, 'parasıyla değil mi, bana 2 ekmek ver' demeye benzer. Eczacı ne yapacak, en basit şekliyle 'bizde bulunmaz efendim' diyecek.Bir daha istersen, tabii ki güle güle diyecek. Bunda yanlış bir şey yok.
Eğer ki, siz kuralları (bu örneğimizde 'Türk Daması Kuralları') bu kadar önemsiyorsanız, kurallar içinde kalarak hakkınızı aramanız gerekir, yanlışa yanlışla cevap vererek değil.
Ben, bu oyun alanının yönetiminde değilim, mesajlara cevap verme konusunda beklentilerinizi yeterince karşılamada eksikleri olabilir (şahsen benim de halen yerine getirmedikler düzeltme taleplerim mevcuttur) ama tahammül edebileceğimiz bir süreç içerisinde bunu düzeltirler inşallah diyelim!
Subject: Re: Komite ve arkadaşlık forumlarına gönderilen mesajlar
Tesshu: Sizin özgürlüğünüz, başkasının özgürlük alanına tecavüz etmediğiniz zaman hakkınız olan bir özgürlüktür. Kaldı ki, en kötü kural bile, kuralsızlık kadar kötü olamaz! Çünkü kötü kurallar üzerine tartışılabilir ama kuralsızlık yalnızca dominant kişilerin insafına kalan bir kaos hâline yol açar.
Eczacıya verilen (hoş verilmez ya) 100 YTL de biraz kel alâka oldu değil mi?
Subject: Re: Komite ve arkadaşlık forumlarına gönderilen mesajlar
Tesshu: O zaman, yuvarlak populist lâflarla değil, biraz daha anlaşılabilir olursanız, karşınızdakini aşağılayıcı cümlelerle gerilimi arttırıcı şekilde tahrik etmeniz gerekmez.
Anlatma ve anlama konusunda ise, şu örneği vermek isterim:
2 kişi tartışırken, aslında farklı 2 değil, 6 kişilik vardır.
Konuşan taraf itibarıyla:
1. kişilik: Konuşan kişinin fiziksel olarak söyledikleri 2. kişilik: Konuşan kişinin anlatmak istedikleri 3. kişilik: Konuşan kişinin, karşısındakinin ne anladığını sandıkları
Dinleyen taraf itibarıyla:
1. kişilik: Dinleyen kişinin fiziksel olarak duydukları 2. kişilik: Dinleyen kişinin anladıkları 3. kişilik: Dinleyen kişinin, karşısındaki kişinin anlatmak istediğini sandıkları
Bu sosyolojik yaklaşıma göre, tartışmaya katılanların sayısı arttıkça, tartışmacılar arasındaki iletişim sorunu artacak ve tartışma belirli bazı kurallar çerçevesinde yapılmıyorsa, tartışmalardan netice almanın neredeyse olanaksız olduğu ya da uyulması beklenmeyen kararların, sonuçların ortaya çıktığı beyhude söylevler şeklinde gelişecektir.
Subject: Re: Komite ve arkadaşlık forumlarına gönderilen mesajlar
Tesshu: Şüphesiz katılıyorum. Herşeyin aşırısı doğal olarak zorlayıcıdır, mazoistçe yaklaşanlar hariç, kimse zorlanmayı sevmez.
Söylediğim, en kötü kuralın dahi, kuralsızlıktan iyi olduğuydu.
Ülkemizle ilgili, üzgünüm ama, sanki iyi çalışan bir idarî yapımız varmış gibi bir mesaj aldım yazınızdan. Ancak, parmaklıklar arkasında görülen yüz simgesi bana tam aksini, düşünce suçundan (!) kendi hapishanelerimizde yıllarını geçiren kendi vatandaşlarımızı hatırlatıyor bana...Yoksa, yanılıyor muyum?
Subject: Re: Komite ve arkadaşlık forumlarına gönderilen mesajlar
TC: ben şu anın Türkiyesinden bahsediyorum, sonuçta dünyada da kabul gördüğü üzere en iyi yönetim şekillerinin başında gelir Cumhuriyet... fakat kötü uygulama ve yaptırımlarla en iyi yönetim şekilleri bile insanlar için kabus olabilir.
Siz, görmüş-geçirmiş bir kişi olarak daha az kötüleyen, eleştiren ve konumumuzdan hoşnutluk duymanız gerekirken (dünyada milyonlarca aç ve zulüm altında insan varken) ceviz kabuğunu doldurmayacak yalnışlıklardan dolayı bu ülkeyi eleştirmeniz yersiz. Eminim ki siz de en az benim kadar ülkenizi seversiniz, o ayrı mesele.
Türkiyenin 50-60 sene öncesini yaşamamış olsam da: baba ve dedelerden duyduklarımla dahi ne denli bir zorluklar ülkesi olduğumuzu bilmekteyim... açlık, sefalet ve zulümden bu günlere gelmiş olmamız bize bir lütuftur ve biz daha kötülere bakarak (yataklarımızda rahat uyuya biliyorsak) halimize şükretmeli, bizden kötü durumdakilere bakarak mutlu olabilmeliyiz...
Bu üLkenin huzurunun bozuLmaması ve daha müreffeh bir Türkiye diLekLerimLe...
Subject: Re: Komite ve arkadaşlık forumlarına gönderilen mesajlar
Tesshu: İzninizle, bir şeyi öncelikle düzeltelim. Cumhuriyet, bir ülke için en iyi olduğu tescil edilmiş bir yönetim şekli değildir, genel olarak, 'Ülkeyi, halkın yönetmesi' şeklinde bir anlama sahiptir. Bu anlam içerisinde, neyin nasıl yapacağın tamamen belirsizdir. Bu durum, yine yönetim için tercih edilen 'Demokrasi' de de çok farklı değildir. Ve de, demokrasi için zaten, 'yönetim biçimlerinden en az kötü olanı' diye genel bir yaklaşım vardır.
Zaten siz de, en iyi yönetim şeklinin bile, kötü uygulama ve yaptırımla, insanlar için kâbus olabileceğini (mutlaka olacağını değil) söylüyorsunuz ki, katılıyorum. Sanırım, göreceli olarak, daha kötü bir yönetim sisteminin, kötü ellerde çok çok daha fazla kâbus ortamı yaratabileceğini siz de kabul edebilirsiniz.
Ülkemi, güzelliklerini sevmem doğal. Bağlı olarak, ülkem insanlarını, dünya insanlarını, diğer tüm canlıları da severim. Kısaca, 'Yaradılanı, yaradandan ötürü severim!' de diyebilirim. Ama bunu, evrensel hak ve hukuk çerçevesinde yaşama isteğim, kendimi ve yakınlarımı tehlikelere karşı koruma hakkımla birlikte ele alırım.
Somut bir örnekle devam edeyim: Eminim, siz de hayvanları seversiniz. Bazılarını belki diğerlerinden de fazla sevebilirsiniz, aslan gibi. Ama eminim ki bu sevginiz, sizi fiziksel olarak aslana çok fazla yaklaştırmaz. Çünkü doğası gereği sizi 'ham' yapabilmesi mümkün :) Ne yaparsınız, uzak durursunuz. Sevginiz kaybolmaz, onun da birşeyler yemesi ve yaşaması lâzım diye düşünseniz bile bunu ancak kişisel olanaklarınız çerçevesinde yapabileceğinizin farkındasınızdır. Bu aslan örneğini, çeşitli şablonlarla geiştirebiliriz şüphesiz.
Hatta, biraz felsefî yaklaşırsanız, 'her şey (her fikir), ancak zıttıyla hayat bulur' da diyebilirsiniz. Bu, bence de doğrudur.
'Peki, bunlar bizi nereye götürecek, ne anlatmak istiyorsunuz?' dediğinizi işitir gibiyim. Özetlemeğe çalışayım:
Herbirimiz için yaratılmış ve deneyimleyebileceğimiz bir dünya, bir kozmos var. Yaşadığımız sürece, deneyimleyebildiğimiz kadarıyla 'referans (kaynak)' sahibi olabiliyor ve bu referansların bize gösterdiği yolda, kendimize göre (göreceli) doğru kararlar alabiliyoruz. Zamanla, referanslarımız arttıkça, önceki kararlarımızın yeterli olmadığını farkediyoruz ve bu durum herbirimiz için tekrarlanarak süregeliyor.
Yine farkediyoruz ki, çok farklı düzeylerde de olsa (ki bu bir zenginliktir), içinde bulunduğumuz toplumda birlikte yaşadığımız, yaşamak zorunda kaldığımız insanlar var. Görünüşü insana benzese de, aslında 'aslan' karakteriyle aramızda yaşayan bu insanlar, en hafif şekliyle dominantlığını gösteriyor ve yapabildiğini 'ham' yapıyor. Bu arada ben de, 'ham' yapılmamak için en temel ortak görüş noktalarını paylaşabileceğim kişileri arıyor ve öncelikle bir güç odağı oluşturmağa çalışıyorum. Bunu da, ortaya eleştiri örnekleri koyarak yapıyorum. Nasıl ki, kendi fiziksel görünümüzü test için aynadan yararlanıyorsak, toplum içerisinde dile getirdiğimiz fikirler ve aldığımız tepkiler de, sosyolojiden ayna gibi yararlanmadır.
Ben şahsen, Tutagil'in vesile olduğu bu tartışma için memnun oldum. Konu belki farkına varmadan derinleşti. Eğer, başkaca fikirler buraya yazılmazsa, ilgi olmadığını düşüneceğim. Belki başka bir ortamda, başka bir forumda görüş alışverişine devam ederiz.
(hide) If you don't want other users to know what you are doing you can change into cloak mode in Settings (paying members only). (pauloaguia) (show all tips)